Kültür Başkenti Ankara
Kent Ve
Kültür
Türkiye yeniden kentleri ve kent sorunlarını
tartışılmaya başladı. Cumhuriyet rejiminin getirdiği çağdaşlaşma akımı
ülkemizde kentleşme olgusunu da öne geçirmiştir. Özellikle son yıllarda nüfusun
hızla artmasıyla beraber kentleşme olduğunun da daha yoğunlaştığını ve
ülkemizdeki gelişmelerde belirleyici ana etkenlerden birisi durumuna geldiğini
görebiliyoruz. Kent deyince akla altyapıdan başlayarak hemen hemen her konu
gelmesine karşın, kentleşmenin temelinde yatan kültür olgusu nedense görmezden
gelinmiştir. İllerin özel veya genel yönetimlerinin yanı sıra yerel
yönetimlerin de kültür konusuna yeterince eğildikleri ve üzerlerine düşen
kültürel işlevleri gerektiği gibi yerine getirdikleri söylenemez. Başlı başına
kültür olayı olan kenti ve kentleşmeyi kültürel süreç dışında düşünebilmek
olanaksızdır.
Yeni göreve gelen yerel yönetimler artık,
kent yönetimini daha çok kültürel ağırlıklı biçimde ele almak durumuyla karşı
karşıyadırlar. Her türlü baskıya ve engele karşın gene de Türk kültürü önemli
gelişmeler göstermekte ve ulusal düzeyde etkin olmaktadır. Kültür Bakanlığını
yeniden örgütleyerek bu gelişmelere gereken önemi veren devletin yanı sıra
yerel yönetimlerin de benzer bir yaklaşım izlemesi ve kültür konusuna gelecekte
daha fazla önem vermesi beklenmektedir. Aslında Belediyeler yasasının
belediyelerin görevlerim sayan ilgili maddeleri, diğer alanların yanı sıra
belediyelerin kültürel görevlerine de yer vermektedir. Belediyelerin yüze
yakın görevleri arasında gençler için tesisler kurmak, tiyatro, sinema, müze
ve benzeri kuruluşları açmak, halk için kitaplık ve okuma salonları açmak, özel
yeşil alanlar oluşturmak, sokak ve meydanları özel planlara göre yeniden
düzenlemek gibi işlevler yasada sayılmıştır. Kültürel gereksinmeler açısından yetersiz sayılsa bile, yasa koyucu yerel yönetimlerin kültürel
işlevi olduğunu ve bu alanda belirli görevleri bulunduğunu kabul etmiştir.
Toplumsal gereksinmeler kadar yasal düzende yerel yönetimlerin kültürel
görevlerine ağırlık vermesine karşın günümüze kadar izlenen belediyecilik
deneylerinde ciddi bir kültürel etkinlik yürüten örnek olaylar pek
görülememiştir.
Belediyeler, kültür denince daha çok festival
veya şenlik düzenlemeyi hizmet olarak görmüşler ve her bölgenin özelliğine göre
çeşit çeşit organizasyon çirkinlikleri ve ilkellikleri gündeme gelmiştir. Yağlı
güreş düzenlemeden karpuz festivaline, turistik şenlikten Atatürk'ün geliş
gününü kutlamaya kadar çok farklı uygulamalar birbirini izlemiş ve Kültür
Bakanlığının kültürel etkinlikleri destekleme fonu yerel yönetimlerin gelişi
güzel festival düzenleme talepleri ile işlevi dışında kullanılmaktadır.
Bakanlık yönetimi de siyasal nedenlerle bu tür taleplere karşı yeterince
kararlı bir tutum izleyememekte ve ülkedeki diğer ciddi kültürel etkinliklerin
desteklenmesi için ayrılan önemli miktardaki fonlar belediyeleri siyasal
amaçlı düzenlemeler ile amaç dışı kullanılmaktadır. Demokratik süreç içinde
ortaya çıkan bu olumsuz gelişimin olumlu bir yöne aktarılması konusunda
şimdiye kadar ciddi bir uygulama göze çarpmamaktadır. Artık, bakanlığın
yetersizliği karşısına yerel yönetimlerin daha düzeyli ve kültürel ağırlıklı
tutumları şenlikler yozlaşmasına karşı düzeyli seçenekler geliştirebilmelidir.
Ülkemizde demokrasinin gerçek anlamda beşiği
olan yerel yönetimler kendi yörelerinin halkı ile beraber kültür ile de
bütünleşmelidirler ama giderek yozlaşma eğilimleri gösteren kitlesel kültüre de
siyasal gelişmeler nedeniyle teslim olmamalıdırlar. Nitekim son yıllarda bölge
halkını hoşnut kılmak amacıyla panayır veya festival düzenlemenin adı çok
siyasal veya ekonomik yaklaşım içinde değerlendirilmesi beraberinde yozlaşma
eğilimlerini de gündeme getirmiştir. Babalar düzeninde inşaat işçileri yıldız
sanatçı durumuna gelebilmekte, eğlence dünyası toplumun gereksinmelerini geri plana
atarak kendi gelişme eğilimleri doğrultusundaki sanatçıları ve sanatı topluma
empoze edebilmekte magazin basınının öne çıkardığı ve bu yük merkezlerdeki
sermayedarların yatırım yaptıkları kültür giderek toplumda yayılmakta,
bilinçli kültür politikasından uzak bulunan yerel yönetimlerde bu tür bir
gidişe teslim olarak kendilerinden beklenen kültür ve sanat görevlerini yerine
getirememektedirler. Kitle kültürü popüler kültürü arka plana sürerlerken,
halkın gerçek temsilcisi olmak durumundaki belediyelere kendilerinden beklenen
önlemleri alamamaktadırlar.
Zamanımızda hemen hemen tüm siyasal
araştırmalar birer kültür sistemi analizi biçiminde yönlendirilirken
ülkemizdeki bilim ve yönetim merkezleri bu düzeyin çok gerilerinde
kalmaktadırlar. Geleceğin dünyası ve toplumun oluşmasında kültür yeni yeni
işlevler kazanırken, Türkiye çok önemli katkılar sağlamış olan bilinçli kültür
politikalarından ülkemiz halen yoksun bulunurken yerel yönetimlere bu boşluğu
doldurmak açısından önemli görevler düşmektedir. Bir türlü
kurumlaştıramadığımız demokrasinin kültürün öncelikle yerel yönetimler
aracılığı ile toplumsal tabana yaymak gerekmektedir. Bu açıdan belediyeler
kendi çatılan altında geniş kültürel örgütlenmelere gitmek ve yörelerindeki
kültür sanat adamları ile işbirliği düzeni oluşturarak halkın gereksinmeleri
doğrultusunda harekete geçmelidir.
Yerel yönetimlerde oluşturulacak kültür
birimleri, sanatın her dalında çalışmalar yapabilmek için alt birimlere sahip
olmalıdır. Uzman sanatçı ve bilim adamlarından oluşturulacak kültür komisyonları
sürekli çalışmalı ve yerel yönetimlerin etkinliklerini planlama ve programlama
işlevini üstlenmelidir. Her belediye kendi bölgesinde bir kültür merkezi
açmalıdır. Büyük ve çeşitli etkinlikler için elverişli yapılarda açılacak
kültür merkezleri yörenin önemli merkezi düzeyine getirilmeli, belde halkının
tanışması, kaynaşması ve dayanışma içine girebilmesi açısından etkin bir
çalışma düzeni içine sokulmalıdır. Bölgenin önde gelen özel sektör
kuruluşlarının desteği ile belediyeler belde kültürünü üst düzey de
örgütleyecek ve siyasal gelişimlerin dışında yürütecek birer vakıf kurmalı ve
vakfa önemli bir maddi kaynak yaratmalıdırlar. Vakıf düzeni ile
bölge kültürünün daha bağımsız ve iç dinamikleri doğrultusunda özünde uygun
gelişmeler gösterebilmesi sağlanabilir. Şirketlerin kazanç düşüncesi,
derneklerin istikrarsız yapısı nedeniyle vakıf modeli kültürün bağımsız ve
özgün gelişebilmesi açısından son derece yararlıdır. Yerel yönetimlerin
öncülüğü ve desteği ile böylesine vakıflar yaygınlaştırılmalıdır.
Her bölgenin kendi özel yapısı ve koşullarına
göre bazı öncelikli kültürel projeler hazırlanabilir ve uygulamaya
aktarılabilir. Ülkemizin tarihsel zenginliği göz önüne alınırsa, bölgedeki
tarihsel zenginliklerin korunması, ortaya çıkarılması ve turistik amaçlı
düzenlenmesi müzelerinin oluşturulması ve bu amaçla tarihsel binaların restore
edilerek yeniden kullanılmasına ağırlık verilebilir. Kent içindeki tarihsel
binalar yeniden düzenlenerek birer kültür merkezi veya turistik yapı olarak
halka açılabilir. Bölgenin geleneksel sanatlarını ve kültürel değerlerini
sergileyen kültürel merkezler kurulabilir. Sanatçılar ve sanatla uğraşanlar
için kentin belirli bölgesinde özel semtler kurulabilir. Kentin önemli yollan
veya meydanları sanatsal amaçlı olarak yeniden yaya bölgesi olarak
düzenlenebilir. Doğal güzelliklerin olduğu yerlerde kurulacak park ve
bahçelerin içinde kültür ve sanat yapılarına yer verilebilir. Tarihsel anıtsal
ulusal parklar içinde yeniden düzenlenerek gezi alanı biçiminde turizme
açılabilir. Eskiden kalma büyük binalar halk kitaplığı biçiminde
çalıştırılabilir. Kurulacak kültür vakıfları belediyelerin ilgili birimleri ile
beraber hem de bu tür tesislerin işletilmesini hem de festival gibi
düzenlemeleri yürütebilirler.
Her belediye kendi bölgesi için bu tür
projeleri bir an önce uygulamaya aktarırsa başarısı daha da artacaktır.
Kültür Başkenti Olmak İçin
Yetmiş yıl önce Anadolu halkı adına Atatürk'ü
karşılayan küçük bir kasaba olan Ankara, Kuvayı Milliye kadrosunun önderliğinde
cumhuriyet Türkiye’sinin yükselen simgesi olmuştur. Yüzyıllar önce kurulmuş
olan bu orta Anadolu kenti, cumhuriyet dönemine kadar geri planda kalmış,
cumhuriyetin ilanı ile beraber öne çıkmıştır. Misakı Milli sınırları içinde,
yeni devletin başkenti aranırken ilk olarak akla gelen kent Ankara olmuştur.
Anadolu'nun diğer kentleri tarihin çeşitli dönemlerinde öne çıkarken, Ankara
cumhuriyet rejimi ile beraber önem kazanmış ve Türkiye Cumhuriyetinin çağdaş
başkenti olmuştur. Ulusal Kurtuluş Savaşının zor günlerinde Kuvayı Milliye
güçlerine ev sahipliği yapan kent daha sonraki yıllarda da cumhuriyet devletine
başkentlik yapmıştır. Ülkemiz ve Türk ulusunun çağdaş konumu açısından
Ankara'nın vazgeçilemeyecek bir önemi vardır.
Mustafa Kemal ve
arkadaşları her alanda yenileşmeyi savunurken yeni bir başkentte çalışmaya önem
vermişler birçok tarihsel kentimizin bulunmasına karşın Ankara'nın yeni
dönemin simgesi olmasında ısrarlı olmuşlardır. Aradan geçen bunca zaman,
Kemalist kadronun ne denli haklı olduğunu ortaya koymuş ve bozkırda yeni bir
başkent fışkırmıştır. Zaman içinde Ankara bir Orta Doğu kenti olmanın ötesinde
gelişmeler göstermiş ve artık Avrupa'nın sayılı kentleri arasında yerini de
almıştır.
Ankara toplumsal ve ekonomik alanlarda önemli
gelişmeler gösterilirken, aynı zaman yıllar içinde oluşan önemli bir kültür
birikimine de sahip olmuştur. Çeşitli alanlarda öğretim yapan altı
üniversitenin yanı sıra, birçok kültür ve sanat kuruluşu da Ankara'da
çalışmalar yürütmekte ve ulusal kültürümüzün zenginleşmesine önemli katkılar
getirmektedirler. Başkent nüfusunda önemli bir ağırlık oluşturan memur ve
öğrenci kesimi ile beraber Ankaralı aydınlar da kentteki kültür ve sanat
etkinliklerinin sürekli izleyicisi ve destekleyicisi olmuşlardır. Ekonomik
alanda meydana gelen zenginleşme süreci içinde yavaş yavaş toplumun diğer
kesimleri de kültür ve sanata ilgi göstermeye başlamıştır. Ülkemizin hem
siyasal hem de yönetsel başkenti olan Ankara'nın artık kültür alanında da
başkent olması aşamasına gelinmiştir. Son yıllardaki toplumsal ve ekonomik
gelişmeler, Cumhuriyetin başkenti Ankara'ya önemli kültürel sorumluluklar ve
yükümlülükler getirmiştir. Bu durumun önemli bir gereksinme düzeyine ulaştığına
inananlar Ankara'nın kültür ve sanat birikimini temsil eden kesimin birer üyesi
olarak, Ankara Büyükşehir
belediyesinden ve diğer ilçe belediyelerinden "KÜLTÜREL BAŞKENT ANKARA İÇİN" seferberlik ilan
etmelerini ve bazı önemli kültür ve sanat projelerine öncelik vererek kısa zamanda
Ankara'nın ülkemizdeki
kültürel ağırlığının artırılmasını ve dış dünyaya bir "Kültür Kenti" imajının
yaratılmasını talep etmişlerdir. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, son seçimlerde, Ankara'nın
Kültür Başkenti olması için çalışacağını bir program ola rak Ankara halkına sunmuş ve bu doğrultuda destek
olarak seçilmiştir. Ne var ki aradan geçen uzun zamana karşın, Ankara
Büyükşehir Belediyesinin ve diğer ilçe belediyelerinin seçim programlarında
ilan edilen ve daha sonraki yıllarda da uygulama planlarına alman önemli
kültür ve sanat projelerine öncelik vermediklerini, zaman içinde kültür ve
sanat projelerinin geri planda kaldığı ve giderek devre dışına çıktıklarını
üzülerek görmüş bulunuyoruz.
Ankaramızın geleceğine dönük yeni bir
kültürel yapılanma daha fazla zaman yitirilmeden gündeme getirilmelidir. Ankara
Belediyeleri Ankaralılarla bütünleşmedikçe, kentimizin geleceğine dönük yeni
bir yapılanmanın sağlıklı olabilmesi olanaksızdır.
Ankara
Büyükşehir belediyesinden ve diğer ilçe belediyelerinden Ankara’nın Kültür Başkenti
olması için yapılması gerekenler:
1- İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı benzeri, büyük
bir kültür ve sanat vakfının "ANKARA KÜLTÜR VE SANAT VAKFI" adı
altında, Ankara Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde bir an önce kurulmasını ve
İstanbul'da oluşturulmuş bulunan çağdaş Özerk yapının biran önce Ankara'da da
kurulması,
2- Ankara'da kent içinde bulunan tarihsel değeri
olan tüm yapıların bir an önce Büyükşehir Belediyesince kamulaştırılmasını ve
bunların yeniden onarılarak, Ankara'nın önde gelen kültür ve sanat kuruluşlarına
tahsis edilerek bu tarihsel yapıların Batı ülkelerinde olduğu gibi yaşayan
kültür merkezlerine dönüştürülmesi,
3- Belediye tarafından başlatılmış olan
tiyatrolara yardım girişiminin geliştirilerek, diğer kültür ve sanat
kuruluşlarına da her yıl belirli bir program çerçevesinde maddi yardım
sağlanması,
4- Ankara'da yeni yeşil alanlar yaratma
çalışmalarında, park ve bahçelerin kültürel mekânlarla beraberce ele alınmasını
ve her yeşil alanda yeni kültürel mekanlar yaratılmasını,
5- Ankara Kültür ve sanat Vakfının öncülüğünde
gelecekte bîr "ANKARA FESTİVALİ" yapılabilmesi için başkentin tüm
olanaklarının seferber edilmesini, çağdaş dünyanın önde gelen kentlerinde her
yıl düzenli olarak yapılan kültür ve sanat festivallerinin benzerini Ankara'da
da yapılmasının sağlanması,
6- Belediye Kanununun 15. maddesinde
"Belediyelerin Görevleri" arasında yer alan, halk için kütüphane ve
okuma salonları açmak, belediye tiyatroları ve sinemaları kurmak, halk müzeleri
açmak, kültürel amaçlı eğlence yerleri ve spor merkezleri kurmak gibi yasal
görevlerin öncelikli olarak ele alınmalarını ve İstanbul'da yıllardır başarıyla
uygulanan "Şehir Tiyatroları" benzeri bir uygulamanın büyükşehir ve
ilçe belediyeleri çatısı altında başlatılması,
7- Ankara'nın giderek bir sayfiye semti durumuna
gelen Gölbaşında, konumu elverişli olan bir tepenin kamulaştırılarak "ANKARA
SANATÇI KÖYÜ"nün çağdaş ülkelerdeki benzerleri düzeyinde kurulması,
8-Genel merkezleri başka kentlerde olan kültür
ve sanat kuruluşları merkezlerinin Ankara'ya taşınabilmesi için Büyükşehir
Belediyesinin harekete geçmesini ve bu kuruluşlar için elverişli yapıların
başkentin olanakları ölçüsünde tahsis edilmesi,
9- Yeni bir proje ile restore edilen Ankara
Kalesinin, başkentimiz için yeni bir kültür alanı olarak Belediyece düzenlenmesini,
bu alandaki ekonomik yapılanmanın kültürel yapılanmayı bozmasının önlenmesi,
10- Eski
konservatuar binası ile eski Milli Kütüphane binasının yeniden düzenlenerek
Ankara halkının yararlanabileceği kültür merkezlerine dönüştürülmesi,
11- Yakında
taşınacak olan Ankara şehirlerarası otobüs terminalinin yerine Büyükşehir
belediyesini "Ankara Kültür Merkezi" adı altında yeni bir yapılanma
sağlanmasını ve bunun Atatürk Kültür Merkezi ile uyumlu olarak organize
edilmesi,
12- Doğalgazın gelmesi nedeniyle kalkacak olan
Maltepe Gaz tesislerinin yerinde, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinin geleneksel
kültür ürünlerini yansıtacak olan bir "ULUSAL FOLKLOR MÜZESİ"nin bir
yeşil alan içinde düzenlenerek açılması,
13- Kentin en merkezi yerinde bulunan SARAÇOĞLU
EVLERİ'nin Belediye tarafından devralınması ve bu alanda kültürel yapılara
sahip bir yeşil alan düzenlenmesi,
14- Başkentimize yaraşacak genişlikte yeni bir
konser salonunun Atatürk Kültür Merkezi alanı içinde yapılanması,
15- Başkentteki özel tiyatro ve sinemaların sahip
oldukları sorunların çözüme kavuşturulmasını ve bu konularda, Belediyelerin
destek sağlamaları,
16-Büyükşehir ve ilçe belediyelerini kültür
müdürlüklerinin bölgelerindeki sanat galerilerinin sorunları ile yakından
ilgilenmelerini, galerilerin daha etkin çalışmalar yürütebilmeleri için destek
sağlamaları,
17- İlçe belediyelerinin kendi bölgelerinde büyük
kültür merkezleri oluşturmalarının, Büyükşehir Belediyesini BELDEEVLERİ
projesinin kültür evlerinde hayata geçirilmesi,
18- Gençlik Parkı’nda Nikâh Salonu olarak
faaliyet gösteren eski Göl Gazinosu’nun bir sanat lokali olarak düzenlenmesi ve
kentin önde gelen kültür, sanat kuruluşlarından birine tahsisi edilmesi,
19- Demirtepe’de bulunan eski Tapu Kadastro
Lisesi binasının kamulaştırılarak Büyükşehir Belediyesince bir sanatçı yetiştirmeye
dönük kültür ve sanal okulu biçiminde yeniden düzenlenmesi,
20- Çağdaş
teknolojiyi ve bilimsel birikimi yansıtacak bir Ankara Kilim ve Teknoloji merkezinin kentin uygun bir
yöresinde açılması,
Atatürk’ün başkenti olan Ankara'nın
gerçek anlamda başkent olabilmesi ve Türkiye Cumhuriyetinin kültürel
birikimini de yansıtabilmesi için atılacak adımlar bunlardır. Bundan sonra
yapılacak olan, Ankara Belediyesinin bu girişimleri bir an önce
gerçekleştirmesidir.
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN
Not: Özgür Sanat Dergisinin son sayısında yayınlanmıştır.
Ankara' nın ihtiyaçlarının bir kısmını dile getiren makale somut çözümler degöstermesi açısından çok yararlı olacaktır.Sayın Anıl Çeçen kültürümüz ve Ankara konusunda da donanımınızı paylaştığınız çin teşekkür ediyorum
YanıtlaSil