18 Ekim 2018 Perşembe

Erdoğan ‘DEVLET’ ile anlaşır!.. "Nuray BAŞARAN" Mart Seçimleri sadece "YEREL" bir seçim değildir. (NGAZETE, 16 Ekim 2018-Ankara)

ERDOĞAN ‘DEVLET’ İLE ANLAŞIR
Nuray BAŞARAN 
NGAZETE
E-postanuraybasaran@gmail.com
Yerel seçimler için partilerde hummalı bir çalışma sürerken; bugün yapılacak Devlet Bahçeli ve Tayyip Erdoğan görüşmesinden kimsenin kuşkusu olmasın ki bir ittifak ve anlaşma çıkacaktır.
Neden?
Her ne kadar hukuki olarak yerel seçimlerde resmi bir ittifak mümkün olmasa da, aslında 15 Temmuz darbe girişimi gecesinden bu yana Erdoğan ve Devlet Bahçeli arasında başlayan ‘ortaklık’ , olmazsa olmaz bir şekilde devam ediyor.
Bu ittifakın bitmesi ya da tek taraflı bitirilme lüksü de, her iki taraf için de ne yazık ki mümkün değil. Uzun bir zaman dilimi içinde de görüş ayrılıkları olsa da iki lider bunları aşmak mecburiyetinde. Gerekçe, önce ülke sonra kendilerinin bekaaları!…
Durum tespiti bu olunca ve bugün her ne kadar gözler Devlet Bahçeli ve Erdoğan görüşmesine çevrilse de, şimdiden diğer partiler bu ortaklığın devam edeceğinden hareketle hesaplarını yaparlarsa daha çok yol kat etmiş olurlar.
Bu çerçevede birkaç saat sonra gerçekleşecek olan Devlet Bahçeli ve Erdoğan görüşmesinde özellikle MHP’nin bazı illerde şu ana kadar yaptığı adayların desteklenmesi bekleniyor. Bu iller arasında Adana, Mersin gibi yerler bulunuyor. Ankara ve İstanbul’da ise bazı ilçelerde MHP’li adaylara doğrudan ya da dolaylı destek verileceğine de artık kesin gözüyle bakılıyor.
Tabii yerel seçimlerin başarı noktasında en önemli belirleyicisi ise üç büyük şehir olacak. Bir de dünkü yazımda belirttiğim gibi güvenlik ve ülke stratejisi açısından önemli iller var.
Bu noktada bugün başkent Ankara’dan başlayacak olursak, aslında henüz hiçbir parti daha adayını netleştirmiş değil. Bu seçimlerde Ankara’da Melih Gökçek faktörünün olmaması, Ak Parti’nin adeta kimyasını bozmuş durumda. Elbette Ak parti içinde Melih Gökçek’ten belediyenin alınmış olmasından memnun olanların sayısı oldukça fazla. Ancak bununla beraber, bu koltuğun kiminle doldurulacağı da hala bir o kadar soru işareti. Zira partinin içinden gelen, uzun yıllar teşkilatlarla iç içe olmuş ve belediyecilik tecrübesi olan aday bulmakta zorlanıldığı gerçeği var. Her ne kadar İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu adı kulislerde konuşulsa da , Soylu’ nun İzmir’den aday olma olasılığının daha yüksek bir ihtimal olduğu gelen bilgiler arasında.
Öte yandan hem Ankaralı, hem de belediye tecrübesi olan Mansur Yavaş ise, şu anda tüm muhalefet partilerinin doğal Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı konumunda. Kim elini daha çabuk tutarsa, Mansur Yavaş o partinin adayı olacak gibi. Nitekim Meral Akşener, Yavaş’a ilk çağrıyı yapan lider. Daha önceki seçimlerde CHP adayı olan Yavaş’a CHP’nin yaklaşımı ise şimdilik mesafeli. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu seçimlerde ‘kazanacak’ adaylarla yola devam etme kararı aldığı için ,tüm adaylar deyim yerindeyse ince elenip sık dokunuyor. Bu durum Ankara’da da geçerliliğini koruyor. Mansur Yavaş’ın yanı sıra Bülent Kuşoğlu ismi de Ankara için düşünülen isimler arasında yer alıyor. CHP’nin Ankara’da en çok merak edilen adaylarından birisi de kuşkusuz Çankaya Belediyesi ile ilgili. Mevcut Çankaya Belediye Başkanı ile ilgili bazı sıkıntılar uzun zamandır CHP kulislerinde konuşulurken, son noktada Kılıçdaroğlu’nun Alper Taşdelen’e son kez vize verebileceği olasılığının da yüksel olduğu gelen bilgiler arasında.
Yarın Çukuova’nın stratejik illerindeki adayların son durumunu ve İstanbul başta olmak üzere diğer illerde kesinleşmiş ve partilerin konuşulan sürpriz adaylarını paylaşacağım. Bu arada söz konusu Bahçeli –Erdoğan görüşmesinde ‘af’ konusunun çerçevesi de netleşecek. 5 yıllık ceza indirimi 7 yıla çıkacak mı beklentisi yaşanırken; bugün af konusundaki yol haritası ve orta yol da bulunmuş olacak.
Kaynak: ERDOĞAN ‘DEVLET’ İLE ANLAŞIR - Nuray Başaran
MART SEÇİMLERİ, SADECE ‘YEREL’ BİR SEÇİM DEĞİLDİR
Nuray BAŞARAN
NGAZETE
E-posta: nuraybasaran@gmail.com
Evet , evet Mart 2019 seçimleri sadece yerel seçim değildir. Tam tersine yerel seçim üzerinden küresel dengeleri de değiştirecek ve küresel güçlere de cevap verecek bir farklı seçimle karşı karşıyayız.
Neden?
Suriye’de 98 milyar varil petrol var. Türk kesiminde 48 milyar varil petrol var. Petrol olunca da Amerika, ‘ bu bölgeden gitmeyeceğim’ diyor ve buraya yerleşiyor. Ve bölgede ‘Garnizon Devleti’ kuruyor.
Bu çerçevede Türkiye ve Amerika karşı karşıya kaldığında da, (yani NATO anlamını kaybettiği bir dönemde) yaklaşan yerel yönetimler seçimleri öncesinde , bu bölgelerdeki belediyelerde normal bir belediyecilik yapılmayacağı gerçeği ile karşı karşıya olduğumuz ortadadır.
Gelişmelere baktığımızda, bölgede olaylara Arapların karışması, Kürtlerin sürüklenmesi, PKK’nın ortalığa çıkmasıyla, karışık bir dönemden geçtiğimiz ve bir güvenlik sorunuyla karşı karşıya olduğumuz açık.
Nitekim Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu hafta Isparta’dan ilan etti ki, Fırat’ın Doğu’su da temizlenecek.
Bu nedenle de yaklaşan yerel yönetim seçimleri öncesinde, Türkiye’de bazı belediyelerde ‘güvenlikçi’ bir seçim ve belediyecilik yapılması mecburiyeti var.
Bu bir yönüyle sınırların içinde Türkiye’nin savunması, bir yönüyle de savaş koşullarını yönetecek bir belediyecilik ihtiyacını beraberinde getirmektedir...
Çünkü buradaki savaş koşulları, sadece Suriye savaşı olmaktan çıkmış görünmektedir.
Ortadoğu Savaşı ise artık sadece Ortadoğu savaşı değildir. Artı Doğu Akdeniz Savaşıdır.
Bunları takip edecek Hatay’da, Antalya, Adana, Mersin arasında bir hakkı koruyacak, (hem içeriyi koruyacak, hem de bölgesel gelişmelerde oyunu oynayacak) , ülke adına Türkiye’nin oyununu oynayacak bir yapıya ihtiyaç vardır. En azından buna hazırlıklı olmak mecburiyeti ortadadır.
Nitekim mevcut hükümet de her gün zaten savaş koşullarıyla karşı karşıyadır. Bir gün Almanya, bir gün Amerika, bir gün İsrail…
Tablonun sıkıntılı olduğunu artık tüm Türkiye yaşayarak öğreniyor.
Görünen o ki, İran’da terör olayları tırmandırılacak. Kuzistan Bölgesi- İran Kürdistan’nın güneyi- Arap bölgesidir. İran’daki Araplar, acemlere karşı kışkırtılacak. Ve belki de bizde yerel seçimlerin yapılacağı tarihlerde bölge alev alev yanacak. En azından gelişmeler bunun ip uçlarını veriyor.
İşte tam da bu noktada daha önce yazdığım ‘Çukurova’ya Dikkat’ yazımdaki gibi, artık bu yerel seçimlerde partilerin adaylarını sadece partili olması sebebiyle belirlemesinin yeterli olmayacağı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Partilerin belediye başkan adaylarındaki aradığı kriterleri bu noktaya taşımamaları ülke problemine dönüşeceğinden ; seçimi de güvenlik öncelikli tercihler belirleyeceğinden, bu seçimin galibi GÜVEN VE GÜVENLİKÇİ tercihler kazanacak.
Peki bu çerçevede hangi illerde, hangi kriterler ve hangi isimler bu yükü taşıyabilir? Başkentten İstanbul’a… Ege Cumhuriyeti yapılmaya çalışılan İzmir’den, Trakya Cumhuriyeti ilan edilmeye çalışılan Edirne’den Tekirdağ’a kadar şartları ve isimleri yarın yazacağım.
Kaynak: MART SEÇİMLERİ, SADECE ‘YEREL’ BİR SEÇİM DEĞİLDİR - Nuray Başaran

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder